TERÖRİSTLERİN HAKKINI SAVUNMAK!
Görsel: Pisagor'un "Adalet Kupası" imiş. Doğrudur, yanlıştır bilmem ama siz yine de mekanizmasına bir bakın. “Ne demek bu, ciddi misin?” Hem de sonuna kadar ciddiyim! Teröristin/suçlunun hakkını savunacağız. Bir kısmınızın şaşırdığını, bir kısmınızın da "terörist olacağın geleceğin belliydi" dediğini duyar gibiyim. :) Teröristin/suçlunun hakkını savunacağız. Bunu savunduğumuzu izah etmek durumunda kalmamız bile memleket için bir utanç vesilesi değil de ne? Hukuk kültürüne sahip olmayan bir millet değiliz. “Beraat-i zimmet asıldır” [1] diyeli 150 yıl oldu neredeyse. 150 yıldır bu adalet timsali hükmü biliyoruz. Fakat üzerinde durduğumuz “masumiyet karinesi” dediğimiz “suçluluğu ispatlanıncaya kadar herkes suçsuzdur” karinesi dahi değil, bizzat suçluluğu sabit olan faillerin hakkının savunulması gereğidir. Bu ifadeyi “haksızların hakkını savunmak” olarak değil, “X’lerin hakkını savunmak” olarak kuruyoruz. Bu X her ne ise, o X’in bazı hakları var ve