Bu blog kafamı meşgul eden düşünceleri somutlaştırmak ve kalıcı kılmak amacıyla açılmıştır. Bu sebeple düzensiz paylaşımları içeren bir "karalama defteri"dir. Yorum ve tavsiyelerinizle düşüncelerime katkıda bulunabilirisiniz.
İrtibat
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Eleştiri, düşünce ve her şey için bana ulaşabileceğiniz adresler:
Merhaba, Bu blogu 2016 yılından 2020 yılına kadar aktif olarak kullanmıştım. 2020 yılında akademik çalışmalarım fazlalaşıp da blog yazmaya fırsat bulamayınca bloga metin girişim durdu. Nihayet 2020 yılından sonra yazdığım blog yazılarını çeşitli platformlarda yayınladıysam da ayrıca bu bloga girişini yapmadım. Bugün itibariyle blogumu tekrar canlandırma niyetindeyim. Eski paylaşımlarımın tamamını taslağa aldım. Bunlardan bir kısmı kısa Facebook paylaşımlarının kopyasıydı ve bir blogda yayınlanmaya pek münasip değildi. Bunları ayıklayacak, belirli bir kalitenin üstünde olanları saklayacağım. Bu ayıklamayı fikrî bir kriterden ziyade söylediğim gibi şeklî kriterlere göre yapacağım. İlaveten farklı platformlarda yayınlanan metinleri de zamanla, oradaki tarihlerine uygun şekilde buraya da ekleyeceğim. 02.07.2020-02.10.2023 arasındaki hiç giriş yapmadığımı düşünecek olursak bu tarihler arasında gördüğünüz metinler ifade ettiğim farklı platformlarda yayınlanan metinlerdir. Hâliyle 02.10.2023 ...
1- Dün akademik, üstelik felsefî kavramların tartışıldığı, bir toplantıda şöyle bir söz söylendi: “İyi bazen doğru değildir, hatta çoğu zaman doğru değildir”. Böyle cümleler tabiatı itibariyle insanı bir anda çarpıyorlar ve “vaay, gerçekten öyle, hakikaten!” dedirtiyorlar. Ancak felsefî bir süzgeçten geçirince… bu söz ne demek istiyor? Bir anlamı var mı? Bakalım: 2- Doğru ve yanlış epistemolojinin yani bilgi felsefesinin kavramlarıdır. Ben doğru kelimesini “gerçeğe uygun olan” anlamında kullanıyorum. Ortada bir gerçek vardır; bu gerçek hakikat dediğimiz gerçeğin gerçeği de olabilir, bir fizik gerçek ya da gündelik hayatın gerçeği de olabilir. İfade edilen önerme bir iddia sunar. Bu iddia gerçeklikle uyumluysa “doğru”, uyumsuzsa “yanlış” olarak nitelendirilir. Dolayısıyla bir önermenin doğru mu, yoksa yanlış mı olduğu gerçeğe gidilip -şayet yapılabiliyorsa- test edilerek belirlenir. Söz gelimi “dışarıda yağmur yağıyor” cümlesi bir önermedir ve doğru veya yanlış olabilir. Anc...
Yaşamak Üzerine Notlar: “Bu Hayatı Nasıl Yaşamak Gerekiyor” Sorusu Üzerine Lisansımı hukuk üzerine yaptım. Yüksek lisansta hukuk felsefesi ve ceza hukukunun kesişim kümesi olan cezaların amacı üzerine çalıştım. Şimdi doktorada pür hukuk felsefesi konularıyla ilgileniyorum. Ne iş yaptığımı sorduklarında bağlamına göre bazen hukukçu bazense biraz şakayla karışık etikçi diyorum. Liseden beri felsefe üzerine okumayı ve düşünmeyi sevsem de kendime “felsefeci” diyemiyorum bu alanda lisans derecem olmadığı için. Fakat akademik ilgim tamamen etik üzerine yoğunlaşmış vaziyette. Hukukçuluk da en nihayetinde insan eylemlerine bir değer atfetme mesleği. Bir şekilde etiğin temel soruları üzerine düşünüyorum. Bu soruların ilki de “bu hayatı nasıl yaşamak gerekiyor” sorusu. Esasen bu soruyla olan ilgimi salt akademik bir ilgi olarak tanımlayamam. Çünkü insanın şapka değiştirir gibi “şimdi akademisyenim ve ilgim bu”, “şimdi özel alanımdayım ve ilgim şu” gibi karakterler arasında geç...
Yorumlar
Yorum Gönder