TORPİL/REFERANS ÜZERİNE BİRKAÇ MÜLAHAZA
( Lüzumuna binaen… DİKKAT! BU YAZI AĞIR SORUMLULUKLAR YÜKLER!) Üniversite hayatı sona yaklaştıkça mevzuular geleceğe yönelik tasarılara meylediyor. İster istemez de yollar torpile (cafcaflı adıyla “referans”a) çıkıyor. Son birkaç haftada torpille alakalı fikirlerim o kadar çok soruldu ki, bir yazı hâlinde paylaşmak, istifadeye sunmak ihtiyacı hissettim. Evvela “torpil” denildiğinde ne anladığımı izah etmeliyim: Torpil denildiğinde tanımadığı (veya tanıdığı) hâlde hak etmediği bir mevkie (velev ki hak etse bile) sırf siyasal/dinî/felsefî ve sair saiklerle (yani liyakat ve ehliyetle değil) bir kişinin atanmasına aracılık etmeyi anlıyorum. Dolayısıyla başarılı bulduğu öğrencisini kendisine asistan yapan hocayı, hâkim-savcılık sınavında adayın çevresinden “nasıl bir kişi olduğunu” soruşturulması için mahallesine/üniversitesine sorulmasını torpil olarak değerlendirmiyorum. Torpilde siyasal/dinî/felsefî saikler ağır basmakta, “referans