DEPREMDE POLİTİKA YAPILIR MI?
Politika "polis" (πόλις) kelimesinden geliyor. Polis eski Yunan şehir devletlerinin özel adı. Politika "şehirle/devletle ilgili olan", "polisi/devleti yönetme sanatı" gibi anlamlara geliyor. İnsan hayatını kural olarak özel alan ve kamusal alan olarak ayırmak mümkün. Kamusal alanda cereyan eden tüm hadiseler polisi ilgilendirir dolayısıyla da politiktir.
O hâlde politika bizzat deprem
için yapılır zaten. Hem politika deprem için yapılmaz da ne için yapılır? Bir
yapının inşası için devletin çeşitli makamlarının izni gerekiyor. İnşaat
faaliyetinin denetlenmesi gerekiyor. İnsanlar sosyo-ekonomik sebeplerle bu
evleri tercih ediyor (öyle ya kim boğaza nazır müstakil evde yaşamak istemez?).
Buraya kadar her şey politik. Nihayetinde yağmur yağması, güneş açması kadar
doğal, herhangi bir hastalıktan vefat etmek kadar üzücü ama sıradan deprem
dediğimiz bir doğal hadise gerçekleşiyor ve yapının usulüne uygun inşa
edilmediği meydana çıkıyor. Sonra yine politik şeyler başlıyor: Bina insanların
yaşam alanı, yıkılıyor. Sokağa yıkılıyor. Enkaz altında şanslı olan
depremzedeleri kurtarmak için çalışmalar başlaması gerekiyor. Kurtulan
kimselerin acil ihtiyaçlarının giderilmesi gerekiyor. Tüm bu olaylardan sonra
bu kimselerin yaralarının madden ve manen sarılması gerekiyor, o da tabii
mümkünse.
Bir deprem her şeyden önce en
kıymetli değer olan insan hayatının yitimine sebep oluyor. Şimdiye kadar
yayınlanan sayılarla birlikte 35 bin 418 kişi hayatını kaybetmiş. 105 bin 505
vatandaş yaralanmış. Bu sayının maalesef ki artması bekleniyor. Belki de
milyonlarca insan sevdiklerinden ve evinden oldu. Milyonlarca insanı
ilgilendiren bir hadise kamusaldır, politiktir. Dahası tüm Türkiye müthiş bir
dayanışma göstererek imkânı dâhilinde deprem bölgesine destekte bulundu,
bulunuyor. İlk gün herkes elinde avucunda ne varsa yardım merkezlerine
koştuğunda manzarayı görenlerin duygulanmaması mümkün değildi. Milyonlarca
insanın fedakarlığı kamusal bir hadisedir ve politiktir. Dahası bu kadar
insanın fedakârlık yapmak mecburiyetinde kalması da politiktir. Yiten canların
ve yaşanan acıların yanında anılması belki ayıp fakat bundan sonraki süreçte
depremzedelere ve yakınlarına yapılacak maddî destekler, tazminatlar, yıkılan
binaların yeniden onarımı ve toplu konutlar belirli bir bütçeyle yapılıyor ve bu
bütçeyi devlet yaratmıyor, insanlar üretip devlete vergi olarak veriyorlar.
Dolayısıyla belki de Türkiye'nin gelecek birkaç sene boyunca yaraların
sarılması için çalışacak olması politikanın ta kendisidir.
Şu görüşten bu görüşten
politikacıların deprem bölgesinde veya dışında yaptıkları terbiyesizliklerden
bahsetmiyorum. Çünkü bunlara gelinceye kadar gördüğünüz gibi politik olan çok
şey var ve bu sebeple deprem zamanı politika yapılır, hatta dediğimiz gibi
bizzat deprem zamanı politika yapılır. Canıyla, kanıyla, emeğiyle, duygusal
olarak, hiç değilse potansiyel menfaatlerini yitirmek bakımından zarara uğrayan
insanların elbette konuşmaya hakları var, işte bu konuşmanın adı
"politikadır". Binlerce insanın öldüğü gün, henüz cenazeler
ortadayken, acılar taze taze yaralar kanarken politika yapılır ki tekrar bu
acılar yaşanmasın. Yoksa politika bir futbol takımını destekleyip bayrakları
sallamak gibi beş yılda bir naftalin kokulu bayrakları sallamak ve ötesine
berisine doğrusuna yanlışına bakmadan takım tutar gibi "parti tutmak"
değildir. Seçim akşamı lastik yakma ve korna çalma lümpenliğini politika sanan
insanların depremin politik tarafını göremiyor olması elbette şaşırtıcı
değildir. "Şahsî menfaat uğruna yalan konuşmayın" demek farklıdır,
"demagoji yapıp gerçekleri çarpıtmayın" demek farklıdır,
"insanların duygularını istismar edip dayanışmamıza gölge düşürmeyin"
demek farklıdır "politika yapmayın, eleştirmeyin, konuşmayın" demek
farklıdır.
Bugün politika yapmak yurttaşlık
görevidir. Bu acılara kimin sebep olduğunu soruşturmak, yetkililerin suçluları
bulup cezasını kesmesi için baskı yapmak, vatandaşın acı gününde kim destek
oluyor, kim köstek oluyor, kim var, kim yok hesabını yapmak bugün yurttaşlık
görevidir. Daha büyük yurttaşlık görevi ise yarın bu acıların tekrar
yaşanmaması için mücadele etmektir. Bu da politika yapmakla olur. Bugün
"politika yapmayın" diyen ya kara cahildir ya da art niyetlidir.
15/02/2023
Pirali
Yorumlar
Yorum Gönder